Kayıtlar

Geride kalan olmak kolay mı ?

Ölüm, ayrılık sevdiğin birini kaybetmiş olmak ne ağır ne acı. Sanırım en zor olan şey geride kalan olmak , geride bırakılmaya mecbur olmak.Daha eskilerde var miydi bilemiyorum ama şu sıralar içime döndüğümde sevdiklerimin bir gün ölmesinden çok korktuğumu görüyorum.Başımıza gelen her olay gibi başa geldiği zaman çekebilecek gücü bulabileceğimi biliyorum fakat bu acıya mecbur bırakılmak beni korkutuyor.Bu düşüncelerin ardından soruyorum kendime tüm sevdiklerinden önce ölüp bu acıyı hiç tatmamış olmak mi yoksa herkesten önce ölüp seni sevenleri acıya boğmak mi ? Sevgi denilen şey sevdikleri üzülmesin diye acıyı üstlenmek mi yoksa hep onlar iyi olsun istemek mi ?

Devriliyorsam kaldıran olma

Ölümden sonraki hayata hep karşı çıktım . Hayır dedim insanlar hayatlarına devam etmemeli yarim kalmalı her sey.  Gözlerindeki hüzün hep kalmalı ,acılarını sadece yüreğinde taşımamalılar hayatlarına da geçirmeliler.Sindirilmemeli acı,daima boğazda kalmalı.  Hayatın dengesine hep karşı çıktım.Hep direnç gösterdim yaşama , yaşamaya.Ama unuttuğum bir şey vardı  nefes alıyorsan devam etmek zorundasın.  Devriliyorsan kalkıyorsun.Tek başına kalktıkça sanki yaşın 50'lere dayanıyor gibi oluyor belki evet ama hayat bu bazıları sadece güzelliklerini tatmak için gelmiş gibiyken bazıları sadece büyümek için gelmiş hayata.. Yaşım 24 büyüyorum.

?

Yaşam şu andan ibaret ise hayatım atamadığım bir çığlık ,dökemediğim bir gözyaşının hapishanesinde çürüyüp gidiyor. Günlük koşuşturmanın içinde bastırılıyor nasıl olduğumu sormak bile aklıma gelmiyor. Sorsam içinden çıkamayacağımı bildiğimden sormuyorum belki de. Böğrünün ortasında kocaman bir düğümle yaşıyor insan çözeyim diye her elini attığında kördüğüm haline geliyor. Sahi yok mu çözmek için bir yol ?  

KABUL (?)

                                            Kabul etmek nedir?    Bazen olayları, bazen insanları, bazen yaşadığın evi üzerinde taşıdığın vücut elbisesini. Kilit mi? Anahtar mı? Nedir kabullenmek. Yaşamın temel parçası olduğu kesin. Hayatta ne yaşıyorsak yaşayalım hikayemiz ne olursa olsun her şey bir kabulle başlıyor. Peki nasıl kabul edilir? Güzel olanın bedenini kabul etmesi kolaydır. Peki ya çirkin olanın ? Güçlü olanın kendini kabul etmesi kolaydır peki ya zayıf olanın ? Tam olanın kendini kabul etmesi kolaydır peki ya eksik olanın? Sahi nasıl kabul edeceğiz hayatı ?   Nasıl   sahipleneceğiz yaşadığımız tüm şeyleri ? Bu kadar reddedilmişken hayattan nasıl kucaklayacağız kendimizi, hayatımızı ?   Evet yeni dersimizin konusu belli KABUL ETMEK sevgili hayat öğretmenim senden bana kabul etmeyi öğretmeni istiyorum. Olduğu gibi olduğum gibi. ...

ders bilmem kaç ?

  Uzun zaman sonra dinginliğe ulaşmış kalbimin sözlerini size aktarmak istiyorum.     Hayat denilen uzman öğretmenin güzel eğitiminden geçerken ki mücadelem biraz sancılı geçiyor. Geç anlayan bir öğrenciyim ben neyse ki   öğretmenim ben öğrenmeden dersten geçirmiyor. Ders bilmem kaç konu yaralar yaş 24 , Anladım ki bir kere yara aldıysan kapanmıyor kapatmak için uğraşırken daha farklı yaralar açıyor insan çabalama yaranı kabul edip devam etmek gerekiyor. Yara kanayarak durmasa bile izi kendini hep hatırlatıyor. 8 yıl önce olduğum ameliyatım ile ilgili pek bir şey hatırlayabildiğim söylenemez ama her bahar gelişinde yarası kaşınıyor bazen sızlıyor kendini hissettiriyor yani bir sonraki dersimizin konusu daha doğrusu sorusunu sorayım bu kadar yara ile yaşamak mümkün mü ?

neden sevemiyoruz ?

Neden sevemiyoruz? Kendimizi   bıraksak yanlış bırakmasak daha büyük bir yanlış. Sahi bir insanın   kendini adaması neden bu kadar, zor neden kendimizi bırakamıyoruz neden güvenebilmek bu kadar   zor ?   En son ne zaman bir uçurumun kenarında arkamda beni tutacak diye güvenip kendimizi bırakabildik. Peki suç kimde? Güvenemeyenlerde mi yoksa hayatı bu kadar kirletenlerde mi ? Güvenmek dediğimizde sadece aldatmak geliyor insanın aklına oysa güven ah güven ne büyük bir kelime. Bence güven yaşarken rahat bir nefes almak demek. O çırpına çırpına aradığımız huzur güvenden geliyor güvenemediğimiz için huzur bulamıyoruz. Girişi sevgi ile yaptım akla ilk gelen karşı cins olacaktır hayır sevmek ah sevmek ne büyük bir kelimesin sen tıpkı dostun güven gibi. Birbirinizi ne de güzel tamamlıyorsunuz . Bu duygularının eksikliği ile yaşayanlar yarım kalıyor. Sevince yetemiyor beceremiyor. Güvenmeyi bilip sevmeyi beceremeyenler var bir de bence sevebilenlerin güvenini alanlarda on...

evlilik dediğin üç beş kısa mutlu andan ibaret

           Merhabalar inşallah bir gün olmasını umut ettiğim sevgili okurlarım . Bugün gençliğimin baharında koca koca ablalar gibi ,evlenmiş arkadaşımın evini görmeye gittim. Bunun bünyemde oluşturduğu travmalar saymakla bitmez ama konumuz şimdilik bu değil. Bekarlığın bana verdiği yetkiye dayanarak son derece büyüüük büüüyük konuşaraktan bu evlilik denilen henüz ağlatıyor mu güldürüyor mu anlayamadığım müessese hakkında bol bol gıybet yapacağım…             Bilindiği üzere biz kadınlar olarak hayattaki tek gayemiz evlenip evinin hanımı çocuklarının anası olmak (çook uzun tartışılması gereken bir konu ) fakat evlenmiş arkadaşlarımla yaptığım uzun araştırmalarım sonucu edindiğim bilgilere göre bu hiç iyi bir nane değil. Benim   büyük konuşma mı olduğunu henüz anlamadığım ama dilimi de tutamadığım için sanırım ilerde başıma bela olacak olan konu ise şu; EY evde kaldık ne yapcazz diye beynimi yiyen, ...