evlilik dediğin üç beş kısa mutlu andan ibaret
Merhabalar
inşallah bir gün olmasını umut ettiğim sevgili okurlarım . Bugün gençliğimin
baharında koca koca ablalar gibi ,evlenmiş arkadaşımın evini görmeye gittim. Bunun
bünyemde oluşturduğu travmalar saymakla bitmez ama konumuz şimdilik bu değil.
Bekarlığın bana verdiği yetkiye dayanarak son derece büyüüük büüüyük
konuşaraktan bu evlilik denilen henüz ağlatıyor mu güldürüyor mu anlayamadığım
müessese hakkında bol bol gıybet yapacağım…
Bilindiği üzere biz kadınlar olarak hayattaki
tek gayemiz evlenip evinin hanımı çocuklarının anası olmak (çook uzun
tartışılması gereken bir konu ) fakat evlenmiş arkadaşlarımla yaptığım uzun
araştırmalarım sonucu edindiğim bilgilere göre bu hiç iyi bir nane değil. Benim
büyük konuşma mı olduğunu henüz
anlamadığım ama dilimi de tutamadığım için sanırım ilerde başıma bela olacak
olan konu ise şu; EY evde kaldık ne yapcazz diye beynimi yiyen, evlendikten
sonrada mutlu olamayan sevgili kardeşlerim hayattan beklentiniz nedir ? Bii
beni salın benim derdim çok büyük .
Bu iş nasip
kısmet işi biliyorum belki benim nasibim olmuş olsa benimde düşünmeye fırsatım
olmazdı tamam haklısınız ama gözünü sevdiklerim önce kendinizi bir karşınıza
alın ve sorun ben mutlu muyum ? Hayat hem uzun, hem boşa geçiremeyecek kadar
kısa olan çelişkili bir yoldan ibaret ve mutluluk denilen meret ise ne
başkasıyla gelen ne de hakkedilerek elde edilen bir durum yani size demem o ki
karar alırken hele de evlilik gibi radikal bir karar alırken “koca istiyom gel
beni al “ modundan uzaklaşıp öz muhakemenizi yaparaktan şöyle elle tutulur bir
karar verin ve verdiğiniz kararın arkasında olup cesaretle iyi de olsa kötüde
olsa şikayet etmeden yaşadığınız hayatın tadını çıkarın en önemli olan sizsiniz
hayatınızın merkezine kendinizi koyduğunuz zaman bencil değil kendine saygı
duyan bir birey oluyorsunuz..
eaahhh bee ne dertlenmişim ama çok uzun yazdım
laf uzatmayı hiç seven biri değilimdir halbüküm neyse öptm kib by aeo.
Yorumlar
Yorum Gönder